ETKİNLİK
XXXII. ISUF (International Seminar on Urban Form) Konferansı - Uluslararası Kentsel Biçim Semineri
Nevter Zafer Cömert, Doç. Dr., Doğu Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Bölümü
Dünyanın farklı bölgelerindeki yerel morfoloji ağlarını biraraya getiren ISUF (International Seminar on Urban Form) Konferansı’nın otuz ikincisi “Yapay Zekâ Çağında Kentsel Morfoloji” temasıyla Haziran ayında Torino Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nün ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Konferanstan notlarını ve konuşmalarda öne çıkan noktaları aktaran yazar, yapay zekâ temelli uygulamaların kent ölçeğindeki çalışmalardaki mevcut ve potansiyel kullanımlarına dikkat çekiyor.
XXXII. ISUF (International Seminar on Urban Form) Konferansı - Uluslararası Kentsel Biçim Semineri, “Yapay Zekâ Çağında Kentsel Morfoloji” temasıyla 14 – 17 Haziran 2025 tarihlerinde İtalya’nın Torino kentinde Torino Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde gerçekleştirildi. Konferans, kentsel morfoloji ile yapay zekâ çalışmalarının güncellenmesini ana hedefleri arasına almış ve bu hedefi iki ana eksen üzerinden tartışmaya açmıştı: Kentsel formun yaşayan bir organizma olarak ele alınması ve yapay zekânın yeni niteliksel analitik tekniklerin geliştirilmesinde bir araç olarak kullanılması konuları konferansın ana temaları arasında yer almaktaydı.
Konferans, farklı coğrafyalardan ve disiplinlerden gelen bilim insanlarının yaptığı yaklaşık üç yüz sunum ile gerçekleştirildi. Davetli konuşmacılar, kentsel morfolojinin güncel durumunu ve yapay zekâ tabanlı araçların entegrasyonunu ele alarak disiplinlerarası çalışmaların önemini ortaya koydular. Gelinen noktada bu yılki tema kapsamında irdelenen yapay zekânın kentsel morfolojiye entegrasyonu, kenti kavrayış, analiz ve projelendirme biçiminden pragmatik bir dönüşümün başlaması en çok tartışılan konular arasındaydı. Konferansta, özellikle kentsel morfolojide geleneksel statik modellerin tartışılmasının ötesine geçilerek, daha dinamik ve uyarlanabilir bir anlayışla ve kentsel çevrelerin hem teorik hem de pratik boyutları her yönüyle tartışıldı. Konferansta bu çerçevede özellikle yapay zekânın geleceğin kentsel formlarını nasıl şekillendireceği üzerinde duruldu. Bunun yanında, üretken algoritmalar, öngörü modelleri ve veriye dayalı tasarım stratejileri, farklı gelişim senaryolarının simülasyonunu mümkün kılan, çevresel değişkenlere esnek biçimde yanıt verebilen alternatif mekânsal düzenlemelerin araştırma bulgularının paylaşıldığı bildiriler de sunuldu. Morfolojik çalışmalarda, veriye dayalı morfometrik girdiler, bilgisayarlı görü ve büyük veri analitiği gibi yapay zekâ tabanlı teknolojilerin, uydu görüntüleri, sensör ağları ve tarihsel kartografik veriler gibi çeşitli kaynaklardan kentsel biçimleniş ile ilgili bilgilerin oluşturulmasına ve yorumlanmasına olanak tanınan bilimsel sunumlar, konferansta vurgulanan konular arasındaydı. Diğer yandan, veriye dayalı yapay zekâ araçlarının, farklı ölçeklerde kentsel örüntülerin ve dönüşümlerin daha hassas ve verimli biçimde okunmasını mümkün kılan çalışmalar da, konferansta ön plana çıkan tartışmalar arasındaydı. Ayrıca konferansta, veri odaklı yöntemlerin geleneksel morfolojik teorilerle birleştirilmesi sayesinde araştırmacıların, kentsel mekânın yapısı ve evrimi hakkında uzun süredir kabul gören varsayımları yeniden sorguladıkları gözlemlendi.
Konfernasın ilk davetli konuşmacısı olan Prof. Dr. Attilio Petruccioli, “Yapay Zekâ Çağında Tipomorfolojik Yaklaşımlar” konulu sunusunda, tipomorfolojik yaklaşımların, kentsel formun tipler ve morfoloji arasındaki ilişkiler üzerinden geleneksel olarak özellikle İtalyan kentlerinde nasıl ortaya çıktığını ve şekillendiğini örneklemler üzerinden anlattı. Yapay zekâ çağında ise bu yöntemin veri toplama, analiz ve öngörü süreçlerinde köklü bir dönüşüm yaşadığını vurguladı. Profesör Petruccioli sunumunda, bilgisayarlı görü, doğal dil işleme ve üretken yapay zekâ gibi araçların, büyük ölçekli ve ayrıntılı morfolojik verilerin hızlıca elde edilmesini ve sınıflandırılmasını sağlarken, yapay zekâ ile oluşturulan tekniklerin hem mevcut tipolojileri tanımlamak hem de yeni tiplerin ortaya çıkışını tespit etmek için kolaylıkla kullanılabildiğini aktardı. Aslında bu yöntemlerin önceki yıllarda geleneksel metotlarla gözleme dayalı analizlerin elle çizilmesiyle ne kadar zaman kaybedildiğini, bilginin süreç içerisinde eskiyebileceğini ve yeni veri oluşturmanın ne kadar zaman aldığını vurguladı. Petruccioli, yapay zekâ çağı ile birlikte, dijital ikiz teknolojileriyle kentsel morfolojinin gerçek zamanlı olarak izlenebildiğini ve bu olgunun, tipolojik kavramları statik olmaktan çıkarıp dinamik ve sürekli evrilen bir yapıya dönüştürmekte olduğunu kendi deneyimleri üzerinden sundu.
İkinci davetli konuşmacı, Prof. Dr. Marco Trisciuoglio, “Torino’da Kentsel Form ve Mimarlık: Geçişsel Bir Morfolojinin Matrisi Olarak Satranç Tahtası” başlıklı sunumunda; Torino kentinin morfolojik dönüşümünü dönemlere göre aktararak Roma dönemi ızgara plan ile başlayan kent biçimlenişini satranç tahtasındaki bölünmeler ile betimleyerek, kentin çok katmanlı bir yapıya sahip olduğunu vurguladı. Kentin kentsel formunu, özellikle tarihi merkezden başlayarak ızgara plan şemasına sahip sokak sisteminin mimarlık ekseninde kamusal mekânların gelişimi ve etkileşimi üzerinden tartışmaya açtı.
Üçüncü davetli konuşmacı Prof. Dr. Tolga Ünlü de, “Yapay Zekâ Çağında Conzen Yaklaşımı” başlıklı sunumunda, yapay zekânın planlama ölçeğindeki kullanımını özellikle Mersin örneği üzerinden ele alarak, planlama süreçleri ve karar verme mekanizmaları açısından önemini ortaya koydu. Özellikle eski kartografik haritaların uydu görüntüleri ve LIDAR verilerinden sokak desenleri, parsel sınırları ve yapı ayak izlerini kolaylıkla çıkarabildiğini ve tarihi haritalar, yapay zekâ yazılımları ile otomatik olarak dijitalleştirilebilir ve coğrafi koordinatlara yerleştirilebilir olduğunu aktararak Mersin kenti üzerinden YZ destekli dijital ikizlerin, Conzen’in kent plan haritalarında da önerdiği sokak, parsel ve binalar ile ilgili verileri sürekli güncelleyerek morfolojik değişimin dinamiklerini kolayca ortaya koyarak kent morfolojilerinin kolaylıkla takip edilebildiğini vurguladı.
Diğer davetli konuşmacı Prof. Dr. Lars Marcus ise, “Arazi Teorisine Katkılar” başlıklı konuşmasında, mekânsal okumaların nitel yöntemlerle birleştirerek yapay zekânın mekân dizimi ve morfometri gibi teorik çerçeveleri destekleme potansiyelini değerlendirdi. Bunun yanında yapay zekâ ve nitel verileri ölçülebilir kılan araçlar ile araziyi okuma ve ele alış biçiminin nasıl dönüştüğünü inceledi. Yapay zekânın morfometrik verileri kullanarak kentsel dokuyu tanımlaması ve ardından mekân dizimi kurallarını optimize ederek sürecin insan deneyimi üzerindeki etkilerini Norveç’teki farklı örnekler üzerinden tartışan Marcus, teknolojinin nötr bir araç değil aslında mekânsal algıyı ve yeniden şekillendiren aktif bir aktör olduğunu vurguladı.
Konferansın kapanış oturumunda, Torino Belediyesi tarafından kurulan Land & AI @ Politecnico di Torino Dive Deep koordinatörü Fabrizio Lamberti, GRAINS - GRaphics And INtelligent Systems Group adına Piero Boccardo ve Urban Lab adına koordinatör Marco Trisciuoglio, Torino kentinin yapay zekâ araçları ile yapay ikizinin oluşturulması süreçlerini aktardılar. Panelde, yapay zekâ teknolojilerinin arazi kullanımı, kent planlama ve coğrafi bilgi sistemleri ile çevre izleme gibi teknolojilerin Torino kentinde uygulayan disiplinlerarası çalışmanın aşamalarının yanı sıra pratikteki sonuçları aktarıldı. Bu kapsamda yapay zekâ, akıllı sistemler ve artırılmış gerçeklik ile ilgili çalışan Dr. Lamberti, kenti bu yöntemlerle hem havadan hem de göz seviyesinden ileri düzey drone teknoloijleri ve kamera sistemleri ile çakıştırarak kentin korelasyonunun nasıl yapıldığını aktarırken, Dr. Bocccardo ise kentsel ölçekteki biçimlenişte bilgisayar mühendisleri ve bilişim mühendisleri ile yaptıkları ortak çalışmadan kentin simülasyonunun nasıl oluşturulduğunu aktardı. Torino kentinin, bu yaklaşımlarla da etkileşimli bir sistem olarak tüm meslek grupları tarafından ele alındığını belirten Prof. Dr. Trisciuoglio ise, sentetik ortamlar ve davranışsal simülasyonlar sayesinde araştırmacılar, hipotezleri test edebilmekte, kentsel olguları modelleyebilmekte ve şehirlerin dinamik, yaşayan sistemler olarak ortaya çıkan özelliklerini inceleyebildiklerini aktardı. Bu gelişmelerin, yapay zekânın yalnızca bir analiz aracı değil, aynı zamanda kentsel morfolojik araştırma ve uygulamanın kuramsal ve yöntemsel temellerini dönüştüren bir güç olduğunu da vurguladı.
Tüm bu konferansların kurumsallaşmasında ve sürekliliğinde öncü olan ISUF (International Seminar on Urban Form), 1994 yılında kurulmuş olup kentsel morfoloji alanında çalışan araştırmacı ve uygulayıcıları bir araya getiren uluslararası bir organizasyondur. Yapılı çevreyle ilgili araştırma ve uygulamaları geliştirmeyi amaçlamakta, üyelerini ise mimarlık, coğrafya, tarih, sosyoloji, arkeoloji, kentsel tasarım, peyzaj ve şehir planlama gibi farklı disiplinlerden oluşturmaktadır. ISUF her yıl konferanslar düzenlemekte, Urban Morphology dergisini yayımlamakta ve üyeleri arasında uluslararası iletişim için bir çerçeve sunmaktadır. Her yıl konferans öncesinde ISUF Konseyi, geçmiş dönemin genel bir değerlendirmesini yaparak, yeni hedefler belirlemek ve örgütün stratejik yönünü tartışmak üzere toplanmaktadır.
ISUF (International Seminar on Urban Form) konferanslarının bir diğer önemli özelliği ise, dünyanın farklı bölgelerindeki yerel morfoloji ağlarını biraraya getirmesidir. ISUF çatısı altında şu anda on bir yerel ağ bulunmakta ve Türkiye Morfoloji ağı da ilk kurulan ağlardan bir tanesidir. Bu yıl ISUF ağına katılan Kuzey Amerika Morfoloji Ağı, Arap Morfoloji Ağı, Hindistan Morfoloji Ağı, Güney Afrika Morfoloji Ağı ve Okyanusya Morfoloji ağı ile toplamda on beş ağa ulaşılmıştır. Oluşturulan yerel ağlar, her konferansın açılışında toplanarak kentsel morfolojinin akademik ve mesleki geleceğini ve bu çalışmaların nasıl yaygınlaştırılacağını tartışmaktadır. XXXIII. kez düzenlenecek ISUF 2026, “Zekâlar ve Gerçeklikler” (Intelligences and Realities) teması ile Şili’nin Santiago kentinde, Şili Pontificia Universidad Católica Mimarlık, Tasarım ve Kentsel Çalışmalar Fakültesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşecek.
* Resimler yazara aittir.
Bu icerik 11 defa görüntülenmiştir.