MİMARLIK TARİHİ
Isparta’da Bir Yerel Modern: Davraz Mahallesi Yapı Kooperatifi
Sıdıka Çetin,
Prof. Dr., Süleyman Demirel Üniversitesi Mimarlık Bölümü;
Berna Güç,
Dr. Öğr. Üyesi, Süleyman Demirel Üniversitesi Mimarlık Bölümü
Davraz Mahallesi Yapı Kooperatifi, ülkemizde 1950’lerden sonra özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerde hız kazanan konut kooperatifçiliğinin bir Anadolu kentinde, rasyonalist yaklaşımla ele alınmış iyi bir örneği niteliğinde. İdeal bir mahalle kurgusuyla tasarlanan, sosyal donatılarla desteklenen ve tasarımında görülen işlevsel ayrışma düşüncesi ile modern bir planlama anlayışını yansıtan alan, halen konut işleviyle kullanılmaya devam etmekte. Kooperatifi ortaya çıkış süreçleri, tasarım fikirleri ve kullanıcı kimliği ile yerelin modernle buluşma serüvenini yansıtan somut bir örnek olarak ele alan yazarlar, Kooperatifin varlığının, mahalle ölçeğinde devam etmesi açısından tehdit altında olduğuna dikkat çekiyor.
Cumhuriyet döneminde kooperatifler yoluyla konut edindirme, 1930-40’lı yıllarda devletçilik ilkesinin bir sonucu olarak İstanbul, Ankara, İzmir gibi nüfus yoğunluğu artan kentler başta olmak üzere, devlet işletmelerin bulunduğu merkez konumundaki kentlerde konut ihtiyacını karşılamak amacıyla yürütülen bir uygulama olarak başlar[1]. Konut kooperatifleri aracılığı ile geliştirilen model, kente göçün hız kazandığı 1950’lerden sonra, Anadolu’nun diğer kentlerinde de konut sahibi olmanın güvenli bir yolu olarak görülür. Bu süreçte devlet tarafından finanse edilen ve desteklenen konut kooperatifleri, ucuz konut üretiminin teminatı olarak değerlendirilir. 1950’li yıllara kadar devletçi politikalarla yürütülen konut edindirme çalışmaları, önce Türkiye Emlak Bankası’nın, ardından da SSK ve diğer sosyal güvenlik kurumlarının desteğiyle, devlet çalışanları için lojman yapım süreci olarak devam eder. 1961 yılında SSK’da yapılan düzenleme ile bütün sigorta kollarındaki primlerin % 25’inin kooperatifler aracılığı ile konut yapımına aktarılabilmesine olanak sağlanır[2]. Böylece başlangıçta sadece düzenli gelir sahibi devlet çalışanları ile üst gelir seviyesindeki kişileri kapsayan uygulama, dar gelirli işçi ve memurların da konut edinebilmelerinin önünü açar[3].
1969 yılında yürürlüğe giren Kooperatifler Kanunu ile kent çeperinde arsa satın alan özel sektör yatırımcısı, kooperatifleşme yoluyla konut üretme olanağı bulur. Bu şekilde her ay düzenli ödeme finansmanı elde edilir, apartmana oranla görece daha fazla sayıda konut üretilir
[4]. 1948 tarihli 5218 sayılı yasa, şehir sınırları içerisinde Milli Emlak’a ait arazilerin bedelsiz; hazine özel malları niteliğindeki arazilerin ise, bedelleri 10 yılda ödenmek koşulu ile Belediyelere devreder. Yasayla Belediyelere konut taleplerini karşılamak üzere arsa üretimi konusunda yetki verilir
[5]. Yerel yönetimler de 1950’lerden itibaren, yasanın değiştirilen 12. Maddesi hükümlerine göre, Türkiye’nin birçok kentinde kendi bünyelerinde çok sayıda konut üretmiştir
[6].
Isparta Belediyesi de kanunun sağladığı olanaklardan yararlanarak bu süreçte Modern Evler, Binbirevler, Anadolu, Gülevler, Gülistan ve Mehmet Tönge Mahalleleri gibi mahalle ölçeğinde örnek projeleri başarıyla gerçekleştirir. Çalışmada ele alınan Davraz Mahallesi Yapı Kooperatifi Belediyenin desteklediği bu uygulamaların ilk örneğidir. Proje, daha sonra kurulacak olan mahalleye ismini vererek, günümüze kadar ulaşmış nitelikli bir uygulamadır.
MODERNİZMİN YERELE UYARLANMASI
Burada modernist düşüncenin yerele nasıl evrildiğine geçmeden, kent tarihi açısından çok önemli bir kişilik olan Belediye Başkanı Fuat Uyar’a değinmek gerekir. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde asistan olarak çalışan Fuat Uyar, üniversitedeki görevinden istifa ettikten sonra bulduğu bursla bir yıllığına Almanya’ya gitmiş, dönüşünde İstanbul’da bir atölye kurarak muhtelif makinalar üretmeye başlamıştır. Bu sırada kendisine 1968 yılındaki seçimlerde Isparta Belediye Başkanlığına aday olması teklif edilmiş, sonrasında seçimlere katılarak Belediye Başkanı seçilmiş ve 1968-1976 yılları arasında Belediye Başkanı olarak görev yapmıştır. Uyar, başkanlığı döneminde, kentin bu gününe ışık tutacak olan pek çok başarılı girişime imza atmıştır
[7].
Fuat Uyar’ın kent adına gerçekleştirdiği işlerden belki de en önemlisi, İmar ve İskân Bakanlığı’ndan elde ettiği fonla Gecekondu Önleme Bölgeleri’ni kamulaştırarak, alt yapılarını inşa ettirmek olmuştur. Isparta’da Gülevler, Modernevler, Anadolu, Gülistan ve Davraz Mahalleleri, gecekondu önleme bölgelerinde kurulan mahalleler olarak göze çarpar
[8].
Uyar bu alanlarda yapmayı planladığı konut bölgelerinin, Almanya’da görmüş olduğu bahçeşehirlere benzemesini istemektedir. Savunucuların gözünde Alman bahçeşehri, yapılı çevrenin planlı gelişimini sağlayan, ülke nüfusunu coğrafi sınırlarda dengeli bir biçimde dağıtan, insan-doğa ilişkisini yeniden kuran, ucuz konut yapımını kolaylaştıran, ev ile iş arasındaki mesafeyi kısaltan, sıhhi tesisat ve merkezi ısıtma gibi teknik donanıma sahip, temiz ve sağlıklı mahalleler kurarak çocuklara temiz hava ve ışık, kadınlara daha iyi yaşam şartları sağlayan, alkolizmle mücadelede etkin olan yerleşimlerdir[9]. Bu açıdan bakıldığında savaş öncesi Alman konut yerleşkelerinin ilham kaynağı olan E. Howard’ın bahçeşehir modeline, Alman bahçeşehri tıpatıp uymamaktadır. Almanya’da yerele uyarlanan moderne göre kent kendi kendine yeten küçük, özerk şehirler olmak yerine, ekonomik açıdan metropole bağımlı, çeperdeki yerleşkeler olarak gelişmiştir[10].
Almanya’da bulunduğu dönemde konut yerleşimlerini yakından görme fırsatı bulan Uyar da kurmak istediği konut alanlarının, tıpkı onlar gibi merkezle bağlarını koruyan, şehirde kontrolsüzce yayılmayan, düşük yoğunluklu ve sağlıklı yaşam koşullarına sahip yerleşimler olmasını istemiştir. Uyar’ın düşüncesindeki konutlar güneşe göre konumlanmış, yeşile bakan, az katlı ve doğayla bütünleşmiş konut kümeleri olacaktır. İşçi ve orta sınıfın yaşam kalitesini yükseltmeye çalışacak, halkın sosyal ve kültürel gereksinimlerini önceleyecek, ama aynı zamanda bizi de yansıtacaktır. Kooperatifçilik yoluyla üretilen konutlarda ortak paydada buluşan bireyler, dayanışma ruhu içinde bir araya geldikleri için, bu durum sosyal bütünleşmeye de olanak sağlayacaktır.
Uyar, sağlıklı konut çevrelerini oluşturmada dar gelirli insanların imkânları yetersiz kalacağından, onların desteklenmesi gerektiğinin farkındadır. O döneme kadar yapılan yasal düzenlemeler sayesinde, düşük bütçeli işçi ve memurların kooperatif çatısı altında kaynaklarını birleştirerek, yeni çözüm önerileri geliştirmelerinin yolu açılmıştır. Davraz Mahallesi Yapı Kooperatifi böyle bir zeminde ortaya çıkmıştır[11].
Bu çalışma, Türkiye’de 1960’lardan sonra orta ölçekli Anadolu şehirlerinde de hızla üretimi artan konut kooperatiflerinden birini, yerele uyarlanmış modern bağlamında incelemeyi hedeflemektedir. Burada modern[12] / geleneksel[13] ya da uluslararası / yerel[14] ikilemine hapsolmadan örnek alanın kendi içsel dinamikleri içinde nasıl kurgulanıp, hangi süreçlerden geçip, nasıl bir sonuç ürüne dönüştüğüne ve bu dönüşüm esnasında zaman ve mekânın koşullarına göre hem modern, hem de yerel unsurlardan ne ölçüde etkilenildiğine bakılmaktadır. Davraz Mahallesi Yapı Kooperatifi aslında bir taraftan modernist ilkelerle yola çıkılıp yepyeni bir yaşam alanı kurmayı hedeflerken, diğer taraftan yereldeki olanakların belirlediği sınırlar ve alışkanlıklar nispetinde gelişebilmiştir. Bu açıdan ele alınan örnek ülkemizdeki konut mimarlığına dair tartışmalar içinde, her iki yönden beslenen çoğulluğun bir temsili olarak değerlendirilebilecek potansiyele sahiptir.
YEREL BİR MODERN OLARAK DAVRAZ MAHALLESİ YAPI KOOPERATİFİ
Konum
Davraz Mahallesi Yapı Kooperatifi kent merkezinin doğusunda 47-6-B-14 Pafta, 38,55-37 ada, 74 parselde ve Yazı Söğüt Köyü Yolu (Antalya-Isparta Karayolu) üzerinde bulunmaktadır (
Resim 1). Doğusunda sanayi bölgesi, batısında konut gelişme alanları ile sınırlıdır.
Konutlar 1968 tarihli Revizyon İmar Planında ilan edilen ve kentin mekânsal yapısında değişiklikler öngören 11.08.1977 tarihli Fahri Yetman Planında “Karaağaç 2 No.lu Gecekondu Önleme Bölgesi[15]” olarak tanımlanan alanda yer almaktadır. Alan, 30 metrelik Antalya çevre yolu inşa edildikten sonra plana dahil edilmiştir (Resim 2).
Yerleşim Dokusu
Davraz Mahallesi Yapı Kooperatifi İmar ve İskân Bakanlığı’nın Halk Konutları standartlarına, 775 sayılı Gecekondu Kanununa
[16] ve tek yapı kütlesinde çözümlenen küçük topluluk ölçekli konut kooperatifi
[17] örneğine uygun olarak kurgulanmıştır. Kooperatifin ilk etapta bahçeli, ayrık nizam 600 konuttan oluşması düşünülmüştür. Ancak Belediye Başkanı Fuat Uyar ve ekibinin, Amsterdam’a düzenledikleri gezi sonrası orada görmüş oldukları dar cepheli, bitişik nizam dokudan etkilenerek inşa edecekleri konutların da 5 m cepheli, ön ve arka bahçeye sahip, iki katlı, bitişik düzende olmalarına karar verilmiştir
[18]. 12.06.1974 tarihinde 999 adet, 30.04.1976 tarihinde 47 adet, 23.11.1979 tarihinde 24 adet ek yapı ile toplamda 1070 adet konut, onaylı proje ve ruhsatnameye uygun olarak inşa edilmiş ve 21.05.1980 tarihinde inşaat tamamlanmıştır
[19]. Konutların tipolojileri de bu süreçte bahçeli ayrık nizam evlerden Sayar (1952) ve Oran (1956)’nın belirttikleri şekliyle ‘sıra ev’ tipine dönüşmüştür
[20]. 1950’li yıllarda büyük kentlerde ‘ideal mahalle’
[21] kurgusuyla oluşturulan kooperatifi uygulamalarına sıklıkla rastlanır. Oluşturulan mahallelerin okul, çarşı, kulüp, sinema gibi sosyal alanları da kapsadığı görülmektedir
[22]. Kooperatif, bu yönüyle ülke genelinde popülerleşen bu tür konut yerleşmeleri ile benzerlik göstermektedir
[23].
Vaziyet planında yerleşim yatay prizmalardan oluşan konut dokusu içerisinde, dik açılı veya uygun açılarla birleştirilmiş yollarla bağlanan adalardan oluşmaktadır (Resim 3). Ana ulaşım aksından ayrılan 20 m ve 15 m’lik yollar, mahalleyi iki ayrı alana bölmüştür. Alanın içinde çatallanarak çözülmüş olan 10 m ve 6 m’lik yollar, kamusal alanları ve konut öbeklerini birbirine bağlamakta ve kentle bütünleşmeyi sağlamaktadır (Resim 4). Konut öbekleri arasındaki bu dar yollar, küçük otoparklarla sonlanmaktadır. İlk İmar Planında çevre yolunun 30 m, ana arterleri bağlayan yolların 15 m ve 10 m, ara yolların ise 6 m olduğu görülmektedir. 1975 yılında yapılan plan tadilatı ile çevre yolunun 50 m’ye çıkarıldığı, bu yola cepheli parsellerde çok katlı yapılardan ve yeşil alanlardan oluşan bölümlerin bir bölümünün yola terkedildiği, mahalle başlangıcında sosyal tesis için bir alan ayrıldığı, mahalle içindeki ana yolların 10-15 m, ara sokakların ise 6 m olarak bırakıldığı anlaşılmaktadır.
İlk yapılan vaziyet planında konutların yanı sıra çarşı, dispanser, ilk ve ortaokuldan oluşan eğitim alanları, cami, büyük bir park, iki adet çocuk bahçesi, toplantı ve düğün salonu gibi sosyal donatılar yer almaktadır. Çarşı olarak ayrılmış alan, mahallelinin kentin diğer mahalleri ile bağının kurulduğu bölgedir ve küçük dükkânlardan oluşmaktadır. Plan tadilatı sonucu cami olarak ayrılan parsele kapalı yüzme havuzu[24], çocuk parkı olarak ayrılan parsellerden birine cami, toplantı ve düğün salonu olarak ayrılan parsele ise, konutların yapıldığı anlaşılmaktadır. Diziler, en fazla 11 konutun oluşturduğu sıra evler şeklinde ve her konuta ön ve arka bahçe sağlayacak ve bir bina için 120-160 m2 arsa ayrılacak şekilde planlanmıştır (Resim 5). Ayrıca diziler mahalle sınırlarını da belirlemektedir. Mahalle içerisindeki yeşil alanlar, farklı işlevler arasında tampon olacak şekilde çözülmüştür (Resim 6). Özellikle yeşil alanların anayolla mahalle sınırını oluşturan birer sınır ögesi olarak ele alındığı anlaşılmaktadır. Mahalledeki planlama yaklaşımı Avrupa’da başlayarak yayılan ve Cumhuriyetten sonra Avrupalı mimarların etkisiyle ülkemizde örnekleri görülmeye başlanan bahçeşehir <[25] uygulamalarının geç örneklerindendir.
Mekân Kurgusu
Davraz Mahallesi Yapı Kooperatifi konutları, zemin kat 37 m2, birinci kat 40 m2; toplamda 77 m2 olmak üzere iki katlı ve iki farklı plan tipinde tasarlanmıştır. Mimarı Şeref Oral, uygulayıcısı ise, İnşaat Mühendisi Ali Bilgin Erdur’dur
[26]. Yığma yapım sisteminde inşa edilen konutların tasarım yaklaşımı ve uygulanma biçimi, İstanbul Belediyesinin "Ucuz Evler Müsabakası” için tanımladıkları vasıflarla uyumludur<
[27]. Her iki plan tipinde de zemin kat giriş holü, yaşama mekânı, mutfak ve ıslak hacimden; birinci kat ise 2 yatak odası ve banyodan oluşmaktadır. Konutlarda yaşama mekânları, ön bahçe ve yolla, mutfaklar arka bahçelerle ilişkilenmektedir.
Yapıya girişler 1. tipte dışa doğru genişleyen bir giriş holü ile tanımlanmakta, holün bağlandığı yaşama alanı arkada mutfakla ilişkilendirilmektedir. Mutfağa geçişte bir ıslak hacim çözülmüştür (
Resim 7). İkinci plan tipinde ise yine ön bahçeden girilen antre doğrudan salona bağlanmakta, L formundaki salon, burada “salamanje”
[28] olarak tanımlanmaktadır. Mutfak bu tipte ayrı değil salonun içinde, arkaya bakan küçük bir bölüm olarak düşünülmüştür. Arka bahçeye iki plan şemasında da mutfaktan çıkılmaktadır (
Resim 7). Zemin katlarda mekânlar arasında bağlantıyı sağlayan koridor bulunmamaktadır. 1. tipte merdiven, yaşama mekânından üst kata bağlanan ve girişe doğru yatay konumda yerleştirilen bir öge iken; 2.tipte giriş holünden üst kata bağlanan ve girişe doğru dikey konumda yerleşen bir öge olarak çözümlenmiştir. Merdivenin mekândaki kullanımı Türkiye’deki kooperatifçilik uygulamalarından biçimsel olarak farklılaşmakta ve Batıdaki uygulamalarla benzerlik göstermektedir. Tek kollu kullanılan merdivenin mekânda, işlevleri birbirinden ayıran bir elemana dönüştüğü görülmektedir
[29].
Her iki tipte altta girişi tanımlayan üst katın balkonu, cephede bir hareket oluşturacak şekilde planda dışarı taşırılmıştır. Yatay yönde balkon korkulukları ile bu bölüm, cepheye modernist bir etki kazandırmıştır (Resim 8, 9).
Mekânların konumları ve birbirleri ile olan ilişkileri kullanıcılarının yaşama biçimleri ve gündelik uğraşları göz önünde tutularak tasarlanmıştır. Örneğin geleneksel toplum yapısına sahip kişiler için kurgulanan bu konutlarda, komşuluk ilişkilerini güçlendirmek amacıyla zemin kotunda teraslar düşünüldüğü, ekip dikmelerine olanak veren küçükte olsa bahçeler ayrıldığı gözlenmektedir. Öte yandan yine aynı kullanıcılar için tasarlanan konutlarda modernist bir yaklaşımla zemin katın açık plan anlayışıyla yaşamaya, üst katın yatma mekânlarına ayrıldığı, farklı işlevler için farklı odalar oluşturulduğu, ıslak hacimlerde ve mutfaklarda modern gereçlere yer verildiği görülmektedir. Ayrıca ortak kullanacakları çocuk parkları, yeşil alanlar, spor ve alışveriş alanları gibi kolektif yaşam öngörüleri de modern yaşamın deneyim alanları olarak sakinlerinin kullanımına sunulmuştur. Büyük bir bölümünün ilk sahipleri tarafından bugün bile kullanılıyor olması, Davraz Mahallesi Yapı Kooperatifinin kullanıcılarına esnek bir yaşam sunduğunu göstermektedir. Ancak zamanla mekânsal yetersizlik gerekçesiyle ilave mekân ekleme, yatay ve dikey yönde mekânları ayrıştırma ve balkon ekleme şeklinde müdahaleler yapılmış, özellikle kış hazırlığı ve ekmek yapım alanı olarak kullanılan ek üretim mekânının bahçede tercih edildiği görülmüştür[30].
SONUÇ
Bu yazı, Türkiye’de uygulanmış olan her hangi bir kooperatif örneğini anlatmanın ötesinde tasarımından, yapım aşamasına ve sonrasındaki süreçlere kadar hikayesi olan özgün bir örneği incelemeyi ve toplumsal süreçlerle ilişkisini mercek altına alabilmeyi amaçlamıştır. Çalışma, ülkemizde yapılmakta olan modernite tanımlarına değişimin basamaklarını oluşturan izlerden birinin takip edilerek, daha kapsayıcı tanımların yapılmasına katkı sağlanabileceği öngörüsü ile kurgulanmıştır. Kuşkusuz Türkiye’deki mimarlık kültürü ve pratiğine yerele uyarlanmış modernler üzerinden bakmakta çok büyük yararlar bulunmaktadır. Ülkemizin faklı şehirlerinde, bu konuda çalışılmayı bekleyen çok sayıda örnek de mevcuttur.
Bu yönüyle Davraz Mahallesi Yapı Kooperatifi küçük bir Anadolu kentinde, moderniteye dayalı düşünce temelinde tasarlanıp, sonrasında kullanıcılarının yerelden taşıdığı sosyo-kültürel özellikler ile yeni unsurların eklemlendiği bir örnek olarak karşımıza çıkmaktadır. Kentte daha önce karşılaşmadığımız yeni mekân kullanımları, sıra ev tipolojisi, mahalle ölçeğindeki yerleşim dokusu, içinde barındırdığı zengin sosyal donatılar ve rekreatif alanlar gibi konulardaki yaklaşımları ile de daha sonra yapılacak olan konut kooperatiflerine iyi bir model oluşturmuştur. Kooperatif, mimari üretim biçimi ile başta sözü edilen modern / geleneksel, uluslararası/yerel ikileminin dışında bir anlayışa sahiptir. Bauman’ın belirttiği ‘katı bir modern’ olmak yerine yaşanmışlıkları, kişisellikleri ve kendine özgü hali ile yerelle barışık bir modern olma çabasındadır. Isparta için kırdan kente göç sürecinde bir çözüm olarak öngörülen bu konutlar, kullanıcılarının yaşam biçimlerini olanca açıklıkları ile yansıtmaktadır.
Diğer yandan vizyon sahibi bir Belediye Başkanının inandığı bir projeyi ortaya koyduğunda, kentinin gelişimine nasıl büyük katkılar sağlayabileceğinin de bir kanıtıdır. Davraz Mahallesi Yapı Kooperatifi, başkanın, kente sağladığı en büyük kazanımlardandır. Bu nedenle kent belleğinde anlamlı bir yeri vardır.
Bugün, önemli bir aks olan Antalya Çevreyolu ile 105. Cadde arasında sıkışan kooperatif, çevresinde inşa edilen çok katlı yapılara rağmen, kentin az yoğunluklu mahallelerinden biridir. Yeni eklemlenen mekânlarla ve yapılan müdahalelerle cephe ve plan organizasyonunun orijinalliğini yitirdiği örnek sayısı azımsanmayacak düzeydedir. Ancak hala sıra ev tipolojisine ait sokak dokusu izlenebilmektedir. Çevresinde görülen arsa spekülasyonlarına ve dönüşüm süreçlerine direnen alan, kendi içinde oluşturduğu ideal mahalle kurgusunu şimdilik korumakta ve sosyal donatıları ile hem mahalleye hem de kente hizmet etmeyi sürdürmektedir.
* Bu çalışma için S.D.Ü. Fen ve Mühendislik Bilimleri Etik Kurulu'nun 28.02.2023 tarihli ve 71/2 sayılı kararı ile etik kurul onayı alınmıştır.
NOTLAR
[1] Çıkın, A.; Karahan, A. Rıza, 1999,. Genel Kooperatifçilik, E.Ü. Basımevi, İzmir, s.361. 1945 yılına kadar üç büyük kent başta olmak üzere ülke genelinde 50 konut kooperatifi kurulduğu, ancak bunlardan 22’sinin Ankara’da bulunduğu ve sadece 7’sinin tamamlanabildiği bilinmektedir. Bunlar: Bahçeli Evler Yapı Kooperatifi, Güven Yapı Kooperatifi, Karınca Yapı Kooperatifi, Küçük Evler Yapı Kooperatifi, Tasarruf Evler Yapı Kooperatifi, İş Bankası Memurları Kooperatifi ve Yurt Yapı Kooperatifidir: Tekeli İ.; İlkin, S.,1984, Bahçeli Evlerin Öyküsü Bir Batı Kurumunun Yeniden Yorumlanması, Kent Koop Yayınları, Ankara, s.106-107. 1954’e gelindiğinde ise, ortak sayısı 5117 olan 51 işçi kooperatifi ucuz konut elde etmek üzere kurulmuştur. Çalışma Bakanı Hayrettin Erkmen, Anadolu Ajansı’na verdiği mülakatında İstanbul’da 2000, Ankara’da 1250, Zonguldak’ta 1500, Seyhan ve İçel’de 500, Bursa, Kayseri, Malatya, Eskişehir ve Samsun’da 250, Trabzon ve Sivas’ta 100, Aydın’da 400, İzmit, Konya, Soma ve Balıkesir’de 200, Erzurum, Diyarbakır, Gaziantep ve Edirne’de 50 konut yapıldığını belirtmiştir. İşçi Meskenleri Hakkında Bakanın Demeci: 1954, “51 İşçi Mesken Yapı Kooperatifi Kurulmuş Bulunmaktadır”, Ankara (AA), Arkitekt, , sayı:277-278, s.220.
[2] Korum, U., 1982,. “1980 ve 1981 Yıllarında Konut Piyasası”, Konut 81, Kent-Koop Yayınları; Ankara, ss.103-143. SSK, sağladığı kredilerle 1952-1984 yılları arasında 200 binden fazla konutun üretilmesine katkıda bulunmuştur Keleş, R.,2010, Kentleşme Politikası, 11. Baskı, İmge Yayınları, Ankara, s.399.
[3] Tekeli İ., 2009, Konut Sorununu Konut Sunum Biçimleri İle Düşünmek, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul.
[4] Sözen, M; Tapan M., 1984, 50 Yılın Türk Mimarisi, Türkiye İş Bankası Yayınları, Ankara.
[5] Sayar, Z.,1948,. 5218 Sayılı Kanun ve Mavi Haritası, Arkitekt, sayı:9(12), ss.187-188.
[6] Bu dönemde Ankara’da 50.000, İzmit’te 30.000, Edirne ve Çorum’da 1.000 konutluk mahalle ölçeğinde projeler uygulanmıştır: Sey, Y.,1998, “Cumhuriyet Döneminde Konut”, 75 Yılda Değişen Kent ve Mimarlık, Yıldız Sey (ed.), İstanbul, Tarih Vakfı Yayınları, s.295.
[7] Uyar İmar Planı’nda mevcutta 80-90 bin olan nüfus hedefini 250 bine çıkarmış ve plan revizyonunu buna göre yaptırmış, Halı Sarayı, Kunduracılar Sitesi, Belediye Binası, Huzurevi, Köy Garajı, Sanayi Sitesi, 50 ton kapasiteli Soğuk Hava Deposu, Divan Yolu, Antalya Yolu, Kavaklı Camii-Kesikbaş hattı, Gülistan, Davraz, Halife Sultan ve Anadolu Mahallesindeki toplu konutların inşasını gerçekleştirmiştir: “Eski Başkan Fuat Uyar İle Tarihe Geçecek Röportaj”, (http://www.haber32.com.tr/eski-isparta039yi-yeniye-boyle-cevirdi-roportaj,2.html). [Erişim: 02.02.2020].
[8] Eski Başkan Fuat Uyar İle Tarihe Geçecek Röportaj”, (http://www.haber32.com.tr/eski-isparta039yi-yeniye-boyle-cevirdi-roportaj,2.html). [Erişim: 02.02.2020].
[9] Baum, M., 1908, “Mutter, Kind, und Wohnung”, Gartenstadt, sayı:5, ss.33-34; Altmann, E., 1911, “Frau und Gartenstadt”, Die Deutsche Gartenstadtbewegung, Berlin, Verlag der Deutschen Gartenstadt-Gesellschaft, ss.95-96; Kassowitz, J., 1910, “Die Frau und die Gartenstadt”, Aus englishchen Gartenstadten, Berlin,Deutsche Gartenstadt-Gesellschaft; 1908, “Kolonisation in der Heimat”, Gartenstadt, sayı:3, ss.17-19; Howard, E., Garden cities of Tomorrow, ss.102-103’ten aktaran Akcan, E.,2009, Çeviride Modern Olan / Şehir ve Konutta Türk-Alman İlişkileri, YKY Yayınları, İstanbul, s.55.
[10] Akcan, 2009, s.58.
[11] Emekli İmar Müdürü Hakkı Esener ile yapılan görüşme, 2023.
[12] Modernite köklü paradigma değişiminin tarihsel seyridir. Toplumsal hayat, modernite ile birlikte köklü dönüşümlere maruz kalır. Kurumsal düzlemde gerçekleşen değişimler, bireysel zeminde benlik ile toplumsal yapıda ise, yapıların alt üst olmasıyla sürmüştür. Zaman ve mekân yeniden organize edilerek geleneksel toplumsal yapılar yerini modern yapılara bırakmış, rasyonalite ve rasyonel düzen modern zamanın yapısal niteliği olarak tezahür etmiştir (Giddens, A., 2010, Sosyolojik Düşünmek, Abdullah Yılmaz (çev.), İstanbul, Ayrıntı Yayınları, ss.8-13). Yeni ve güncel olma, geçicilik gibi kavramlarla ele alınan modern düşüncenin ana temasını eleştirel akla dayalı bilgi üretimi ve dünyaya bakış̧ biçimi oluşturur. Modern bir çözüm önerisinin etiket adı değildir, çözüme ulaşma biçiminin adıdır (Eyüce, A., 2011, “Modernlik ve Türkiye’de Modern Mimarlık”, Mimarlık, sayı:361). Gelner, Giddens ve Harvey’den aktaran Tekeli ise, Modernleşmeyi dört boyutuyla ele alır. Modernleşmenin üçüncü boyutu olarak ele aldığı toplumdaki birey, geleneksel toplum bağlarından kurtulmuş, kendi aklıyla kendini yönetebilecek duruma gelmiştir. Belirli bir yöreye bağlılığı azalmış, yer değiştirebilen, yani akışkanlığı artmış, eğitilmiş kişilerden oluşan bir toplumdur (Tekeli, İ., 1998, “Bir Modernleşme Projesi Olarak Türkiye’de Kent Planlaması”, S. Bozdoğan (ed.), R. Kasaba (ed.), Türkiye’de Modernleşme ve Ulusal Kimlik, İstanbul, Türk Tarih Vakfı Yayınları, ss.155-172).
[13] Giddens ve Pierson (2001:124) geleneği ‘geçmişin şimdiki zamanda yaşama ve bu yolla da geleceği belirleme aracıdır’ şeklinde tanımlamaktadır. Gelenek her zaman kolektiftir, kolektif tören biçimindeki ritüellere dayanır ve bu ritüellerle deneyimleri aktarır. Tekrarı söz konusu olduğu için kendi içinde klasikliği vardır. Geleneksellik geleneğin uygulama biçimiyle ilişkilidir (Giddens, A.; Pierson C.,2001, Anthony Giddens’la Söyleşiler Modernliği Anlamlandırmak, Alfa Basın Yayım Dağıtım, İstanbul). Edward Shils geleneklerin donmamış ve icat edilebilir olduğuna, aynı zamanda kısa süre içinde yerleşiklik kazanabileceğine değinir (Tekeli, İ., 1998, “Bir Modernleşme Projesi Olarak Türkiye’de Kent Planlaması”, S. Bozdoğan (ed.), R. Kasaba (ed.), Türkiye’de Modernleşme ve Ulusal Kimlik, İstanbul, Türk Tarih Vakfı Yayınları, ss.155-172). Giddens bu anlamda dünyayı sayısız geleneklerin, inançların ve alışkanlıkların iç içe geçtiği ‘gelenek ötesi’ bir yer olarak tanımlamaktadır (O’Brien M., 2001, “Anthony Giddens’ın Sosyolojisine Giriş”, Giddens, A. (ed.), Pierson, C. (ed.), Anthony Giddens’la Söyleşiler Modernliği Anlamlandırmak, İstanbul, Alfa Basın Yayım Dağıtım.)
[14] Dickens’a göre yerellik insanların birbirleriyle ve fiziksel çevreyle etkileşim biçimleri ve deneyimlerini eklemleme yollarıdır. Giddens’a göre ise, etkileşimlerin şu veya bu şekilde yoğunlaşmasına yarayan kesin sınırları olan fiziksel bir yerdir (Berner, E., 2010, “Metropol İkilemi: Küresel Toplum, Yerellikler ve Manila’da Kent Arazisi İçin yürütülen Mücadele”, L. Şimşek (çev.); N. Uygun (çev.), A. Öncü (ed.), P. Weyland (ed.), Mekân, Kültür, İktidar: Küreselleşen Kentlerde Yeni Kimlikler, İstanbul, İletişim Yayınları, ss.137-163.) Davraz Konut Yapı Kooperatifi de modern ile yereli buluşturarak toplumun yaşadığı dönüşümü, mekânı dönüştürerek gerçekleştiren bir konut alanıdır. Kullanıcıların gelenekleri, alışkanlıkları, beklentileri, aile yapısı gibi pek çok nedenle kendilerine uydurdukları konutları, Türkiye’de yaşanan ‘yerelleşme pratiği’nin (Kılınç, K., 2017, “Tenekeden Öğrenen Modernizm: İzmir Ege Mahallesi Sosyal Konutları”, Mimarlık, sayı:395.) önemli örneklerindendir.
[15] Köyden kente göçün hız kazandığı 1950’li yıllardan sonra konut ve arsa sorununun ciddi boyutlara ulaşması nedeniyle, kent çeperinde oluşan gecekondulaşmalara önlem olarak geliştirilen bir öneri de gecekondu önleme bölgelerinin ilan edilmesi olmuştur. Devlet bu alanlara konut yapacak kooperatiflere kredilendirmede öncelik vermiştir.
[16] 1966 yılında yürürlüğe giren 775 sayılı Gecekondu Kanunu Yasadışı konut bölgeleri ile mücadele kapsamında yasal düzenlemeleri içeren ve gecekondu alanlarının düzenli konut alanlarına dönüştürülmesi amacını taşıyan kanun, gecekondu bölgeleri için ıslah (iyileştirme), tasfiye (ortadan kaldırma-temizleme) ve yeniden gecekonduların yapımının engellenmesi olmak üzere üç öncelik tanımlar (775 Sayılı Gecekondu Kanunu, 20.07.1966 tarih ve 12362 sayılı T.C. Resmi Gazete, (1966).
[17] Cengizkan, A., 2019, “Cinnah 19: Ütopik mi, Gerçek mi?”, Modernin Saati, 2. Baskı, Ankara, Arkadaş Yayınevi, ss.173-180.
[18] Emekli İmar Müdürü Hakkı Esener ile yapılan görüşme, 2023.
[19] Isparta Belediyesi İmar Müdürlüğü Arşivi, 2018.
[20] Sayar, Z., 1952, “Merbank Mahallesi”, Arkitekt, sayı:11-12(253-254), ss.215-224. Oran, A. Sabri, 1956, “Mimar Bernard Wagner’in Türkiye’deki Çalışmaları”, Arkitekt, sayı:2(284), ss.76-77.
[21] Şumnu, U.. 2020, “Bir Aradalığın Mimarisi: 1950-1970 Yılları Arası Kooperatif Yapılarında Ortak Yaşam Alanları”, Sivil Mimari Bellek Ankara 1930-1980, Nuray Bayraktar (ed.), 2. Baskı, Ankara, Koç Üniversitesi VEKAM, ss.205-232.
[22] Şumnu, 2020. Ayrıca bkz. Cengizkan, A.,2019, “Bağ Evi’nden Villa’ya: Ankara Keçiören Bağ Evleri ve Kent Konutu Tipolojisinde Dönüşüm”, Modernin Saati, 2. Baskı, Arkadaş Yayınevi, Ankara, ss.119-141.
[23] Şumnu, 2020. Koç, H., 2018, “1940-1960 Döneminde İzmir-Alsancak’ta Konut Yapı Kooperatifleri ve Konut Sunumu”, Ege Mimarlık, sayı:98-99(2018/1-2), TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şubesi, İzmir, ss.20-23. Erbaş, A. Erdem., 2012, “Örnek bir Prestij Konut Alanı olarak Levent Mahallesi”, Tasarım + Kuram, sayı:8(14), ss.5-7. Dayıoğlu, O., 2021, “Cumhuriyet Döneminde Yapı Kooperatiflerinin Konut Üretimi Üzerinden Merbank Mahallesi’nin Değerlendirilmesi”, Mimarist, sayı:3(72), ss.112-119.
[24] Davraz Mahallesi’ndeki yüzme havuzu Isparta’nın modern anlamdaki ilk yüzme havuzudur. Fuat Uyar havuz için Almanya’dan projeleri getirtmiş ve finanse etmiştir. Ancak Havuz o görevi bıraktıktan sonra hizmete girebilmiştir (Eski Başkan Fuat Uyar İle Tarihe Geçecek Röportaj, [Erişim:02.02.2020]).
[25] Akcan, 2009.
[26] Isparta Belediyesi İmar Müdürlüğü Arşivi, 2018.
[27] İstanbul Beledı̇yesı̇’nı̇n "Ucuz Evler, Müsabakası Münasebetı̇ ile “Ucuz Evler” de bulunması gereken vasıfları; “Ucuzluğa rağmen konfor imkân nisbelerle sağlanır: Odalar ev sakinlerinin adedine, eşya eb'atlarına ve psikolojik faktörlere istinaden Antre, Banyo, W.C. ve buna mümasil muvakkat kullanılışa mahsus "Raumlar, gibi, asgarî ebatlandırılır. Kori-dor ve oturmıya elverişli olmıyan hollerden kaçınılır. Cephe dar tutularak sıra ev sistemine gidilir. Banyo, W.C. ve mutfaklar biribirlerine yakın tertiplenerek tesisat masrafları azaltılır. Basit plânlarla, girinti çıkıntı ve eğrilikler önlenmiye çalışılır. Kabilse standardizasyon veya - tinde az fedakârlık yapılmış olmalıdır. Yerli dolapların mevcudiyeti, havalandırma ve kolaylıkla ısıtma imkânları, odalarla mutfak ve banyo mahallerinin kullanışlı ve nisbetli olmaları bu ciheti sağlar.” şeklinde tanımlanmıştır. (Özdoğan, Feridun, B., Aydemir, Arpat A., 1950, “İstanbul Belediyesi'nin Ucuz Evler Müsabakası Münasebetile”, Arkitekt, sayı:05-06(221-222), ss.135-136).
[28]Fransızca salon (salon) ve salle à manger (yemek salonu) kelimelerinden Türkçeye uyarlanan “salon salomanje” “Hayat Dergisi” aracılığıyla iletilen batılı görsellerle, birleşik yemek ve oturma alanları olarak teşvik edilmektedir. (Gürel, M., 2011, “The Modern Home, Western Fashion and Feminine Identities in Mid-Twenteeth Century Turkey”, Performance, Fashion and the Modern Interiors from the Victorians to Today, F. Fisher (ed.), T. Keeble(ed.), P. Lara-Betancourt (ed.), B. Martin Berg (ed.), Oxford-New York, ss.145-79). Örnek uygulamalar için bakınız: Doğusan Alexander, G. N., 2013, “Bı̇r Modernleşme Pratı̇ğı̇ Olarak Kooperatı̇fçı̇lı̇k ve Bahçelı̇ Konut Yerleşı̇mlerı̇”, İstanbul Teknı̇k Ünı̇versı̇tesi Fen Bı̇lı̇mlerı̇ Enstı̇tüsü, Doktora Tezi.
[29] Daha fazla bilgi için bakınız: (Friedman, A., 1995, “The Evolution of Design Characteristics during the Post- Second World War Housing Boom: The US Experience”, Journal of Design History, cilt:8, sayı:2, ss.131-146.
[30]Güç, B.,; Karacan, O.; Yılmaz H., N.; Kurtuluş, Ö.; Çetin, S., 2022, “Spatial Analysis of The Change in A Public Housing in Isparta”, Architectural Sciences and Spatial Design, E. Sönmez (ed.), H. Gözlükaya (ed.), ISBN: 978- 625-8213-86-7, Ankara, Iksad Publications, ss.299-323.
Bu icerik 403 defa görüntülenmiştir.