440
KASIM-ARALIK 2024
 

TEHDİT ALTINDAKİ KÜLTÜR MİRASI

TEMA[S]



KÜNYE
DOSYA: MİMARLAR ODASI'NIN 70. YILI: MİMARLIK VE GELECEK

Mimarlıkta Bilişim: Yapay Zekâ ve Mimarlık

Serbülent Vural, Prof. Dr., KTÜ Mimarlık Bölümü, TMMOB Mimarlar Odası Trabzon Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı

TMMOB Mimarlar Odası’nın 70. kuruluş yılı etkinlikleri kapsamında 19 Aralık 2024’te Ankara’da düzenlenen Mimarlık ve Gelecek Sempozyumuna davetli olarak sunulan “Yapay Zekâ ve Mimarlık” başlıklı konuşma ve sunum içeriğinden derlediği yazıda Serbülent Vural, yapay zekânın mimarlık pratiğindeki yerini, sunduğu / sunabileceği fırsat ve tehditleri değerlendiriyor.

Yapay zekâdan söz etmeden önce yapay zekânın ortaya çıkışını hazırlayan süreçten kısaca bahsetmek gerekmektedir. Endüstri 1.0 olarak adlandırılan ilk Sanayi Devrimi 19. yüzyılın sonunda buharlı makinelerin etkisi ile ortaya çıkmıştır. Endüstri 2.0, ikinci Sanayi Devrimi, ise ilkinden 85 yıl gibi bir süre sonra seri üretimin, üretim bantlarının, elektrik enerjisinin kullanılmaya başlanmasının sonucu olmuştur. Yaklaşık 100 yıl sonra, Endüstri 3.0, yani üçüncü Sanayi Devrimi yaşanmaya başlamış ve bunun sonucu olarak dijital teknolojiler, otomasyon ve elektronik devrimi hayatımıza girmiştir. Bundan yaklaşık 50 yıl sonra yani günümüzde ise yapay zekâ, nesnelerin haberleşmesi, makine öğrenmesi gibi “Bilişim Çağı”nı veya diğer bir deyişle Endüstri 4.0’ı temsil eden gelişmeler deneyimlemektedir. Özetle; insanlığın 250 yıl içerisinde dört Sanayi Devrimi yaşamış olduğu görülmektedir.

Teknoloji giderek artan bir hızla gelişmekte ve mimarlık disiplini de bu gelişmelerden önemli ölçüde etkilenmektedir. Bu noktada mimarlar tarafından “Bütün bu teknolojik gelişim sürecine mimarlar olarak nasıl karşılık vermekteyiz?” sorusunun sorulması, teknoloji – mimarlık ilişkisini doğru anlamak açısından önemlidir. Sanayi Devrimleri ile mimarlık arasındaki ilişki dönem yapıları üzerinden görünür olabilmektedir.

İlk Sanayi Devrimi yaşanırken devrimin izleri henüz mimarlık ortamına ve inşa edilen yapılara yansımamış gibi görünüyordu. O dönemde halen kimi yapılar Rönesans, Barok ya da Gotik üslupta olmak üzere genel olarak neoklasik üslupta yapılar inşa edilmeye devam ediyordu. (Resim 1)

Neoklasik üslupla mimari üretim yaygın olarak devam ederken II. Sanayi Devrimi’nin ortaya çıkması ile 19. yüzyılda çelik ve cam üretiminin de artmış ve dönemine göre oldukça ilerici sayılabilecek geniş açıklıklı daha şeffaf yapılar inşa edilmeye başlanmıştır. Bu tarz yapıların yaygınlaşmasında Expo Dünya Fuarlarının etkisi oldukça büyük olmuştur. Bu dönemde, mimarlık ile mühendislik disiplinleri net olarak ayrışmaya başlamıştır. Dönemin yapısal denemelerinde çoğunlukla mühendisler ve farklı mesleklerden insanlar rol oynamıştır. 19. yüzyılda betonun da çelik ve camında yanında yapım sistemine eklenmesi 20. yüzyılın başlarında betonun plastisitesini kullanan Modernizm akımı ortaya çıkarmıştır. Çağın ruhu “teknoloji” ve “makineler” üzerine kurulmuş ve bunun mimarlıktaki karşılığı modernizm akımı olmuştur.

1950’lere gelindiğinde II. Dünya Savaşı odaklı teknolojik gelişmelerin de etkisiyle III. Sanayi Devrimi / Endüstri 3.0 ile Elektronik Devrimine geçiş yapılmıştır. Savunma endüstrisinin öncülüğünde geliştirilmiş olan bilgisayar destekli tasarım (CAD) ve üretim (CAM) sistemleri mimarlık için de güçlü bir araç olma potansiyeli taşmaktaydı. Bu potansiyel, CAD araçlarının temsil aracı olarak mı yoksa tasarım süreçlerinin bir parçası olarak mı kullanılacağı yönünde tartışmaları beraberinde getirmiştir. Bu bağlamda öncelikle CAD sistemleri temsil ve sunum aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır. 2000’li yıllara kadar bu araçların mimari tasarım süreçleri ile bütünleştirilememiştir. 2000'li yıllarla birlikte tasarım ortamında daha etkili olarak kullanılmaya ve gerçekten de bir tasarım destekçisi olmaya başlamıştır. (Resim 2)

Bilgisayar destekli tasarımın gelişmesi ile mimarlıkta “sayısal tasarım” alanı ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda form üretim yöntemleri, tasarım süreçleri ve üretim yöntemleri dönüşmeye başlamıştır. Performans analizleri, optimizasyon yöntemleri gibi süreçler ideal tasarıma ulaşmak için kullanılmaya başlanmıştır.

Mimari Problemleri Hesaplamak Üzerine

Bilgisayarlar; “computer” kelimesinin de anlamı gereği çok hızlı hesaplayıcılardır. Sayısal tasarım ortamı mimari problemlerin parametreler ve algoritmalar aracılığı ile temsil edilmesini gerektirmektedir. Bu sayede çok sayıda tasarım çözümü kısa sürede elde edilebilmektedir. Bu noktada önemli olan mimari problemleri bilgisayarlara doğru bir şekilde anlatabilmektir. Bilgisayarlar 0 ve 1’ler ile yani sayılarla çalışmaktadır. Mimarların bilgisayarlar ile anlaşabilmesi için tasarımda sezgisel süreçleri azaltıp saydam kutu süreçlerini artırması gerekmektedir (Resim 3). “Matematikçilerin kâbusu çelişkidir; bir önerme ya doğrudur ya da yanlıştır, ikisi birden olamaz.” (Say, 2019). Oysa mimarlık alanında bir sorunun çözümüne yönelik pek çok olasılık bulunmaktadır. Dolayısıyla da sayısal düşünmek ve saydam kutu sürecini benimsemek mimarlar için oldukça zor bir süreç olabilmektedir.

Tasarlama, Projelendirme ve Üretim Döngüsü

William j. Mitchell (2001) “Mimarlar inşa edebilecekleri binaları çizerler ve çizebildikleri binaları inşa ederler” sözü farklı geometriler ile tasarım yapılabileceğini ancak bu tasarımları projelendirmek ve üretebilmek için gereken bilgiye sahip olunması gerekmektedir. Bu bağlamda tasarım sürecinde kullanılan biçimlerin kurallı geometriler olarak tanımlanması hem projelendirme hem de üretim süreçlerini mümkün hale getirmektedir. Mimarlık dünyası uzun bir süre Öklid geometrisinin sunduğu olanaklarla yetinmiştir. Bilgisayarın tasarım sürecine dahil olması ile farklı bir geometri dünyasını tanıma, kullanma ve üretme fırsatı yakalanabilmiştir. CAD sistemlerinin 1970'lerde otomobil ve uçak endüstrisi alanında gelişmesi ve bu alanlardaki tasarım ve aerodinamik problemlerinin NURBS (Non-uniform Rational B-Splines) eğrileri ile çözülmesi zamanla mimarlık alanında da kullanılmalarının yolunu açmıştır. Dolayısıyla karmaşık geometrileri projelendirmek ve üretmek mümkün hale gelmiş ve bu durum mimarlık ortamında formların dönüşmesine yol açmıştır (Resim 4).

Bilgisayar destekli tasarım (CAD) süreçlerinin yanı sıra “CAM” sistemleri yani bilgisayarlarla kontrol edilebilen makinelerle üretim konusu da Endüstri 3.0’ın önemli bir çıktısı olmuştur. CAM araçlarının kullanımı mimarlık ve inşaat sektöründe de gündeme gelmiş, üretim yöntemleri ve araçları değişmeye başlamıştır (Resim 5).

Özetle Endüstri 3.0’ın mimarlıktaki gerçek yansıması sayısal tasarım ve üretim gibi gelişmelerdir ve hayatımıza gerçek manasıyla son 10-15 yılda yani ilgili endüstri devriminden yaklaşık 50 yıl sonra girebilmiştir.

Yapay Zekâ ve Mimarlık

Endüstri 3.0’ın mimarlıktaki dönüşümüne adapte olma sürecini henüz tamamlamamışken, günümüzde Endüstri 4.0 ile yapay zekâ ortaya çıkmış ve mimarlık ortamı bir kez daha yeni bir gelişmenin onu nasıl dönüştüreceğini tartışmaya başlamıştır. Yapay zekâ, insan zekâsının Problem çözme ve öğrenme gibi bilişsel ve otonom davranışlarını taklit edebilen bir işletim sistemidir. Makine öğrenmesi ve derin öğrenme gibi sistemlere dayanmaktadır. Yapay zekâ türlerini aşağıdaki gibi sınıflandırılabilmektedir:

• Daraltılmış Yapay Zekâ (Narrow AI – (ANI))

Yapay dar zekâ (bazen "zayıf yapay zekâ" olarak adlandırılabilmektedir), bilgisayar sisteminin dar kapsamlı olarak tanımlanmış bir görevi insanlardan daha iyi yerine getirebilme becerisini ifade etmektedir.

o Üretken Yapay Zekâ (Generative AI)

Bilgisayar sistemlerinin metin, görüntü, ses gibi farklı veri türlerini işleyerek orijinal içerik oluşturmasına yarayan bir yapay zekâ teknolojisi dalıdır. Üretken yapay zekâ sistemleri genellikle derin öğrenme ve sinir ağları kullanarak eğitilir ve veriyi işleyerek anlamlandırılabilir, üretebilir veya dönüştürebilir.

• Genel Yapay Zekâ (General / Strong AI (AGI))

Genel yapay zekâ (bazen "güçlü yapay zekâ" veya "insan düzeyi yapay zekâ" olarak adlandırılabilmektedir), bilgisayar sisteminin tüm zihinsel görevlerde insanlardan daha başarılı olması anlamına gelmektedir. Robotların bilinçli düşüncelere sahip olduğu ve kendi güdüleri doğrultusunda hareket ettiği filmlerde görülen yapay zekâ türüdür.

• Süper Yapay Zekâ (Super AI (ASI))

Süper yapay zekâ düzeyine ulaşmış bir bilgisayar sistemi; bilimsel yaratıcılık, genel bilgelik ve sosyal beceriler dahil olmak üzere hemen her alanda insanlardan daha başarılı olması beklenmektedir.

Günümüzde kullanılmakta olan yapay zekâ sistemleri daraltılmış yapay zekânın altında çalışan üretken yapay zekâ sistemleridir. Öte yandan yukarıda da bahsedilen, tüm yönleriyle insanı taklit etmeye çalışan genel bir yapay zekâdan ve süper bir yapay zekâdan da söz edilmektedir. Bu yapay zekâ türleri gelecekte yaygınlaşırsa mimarlık ve çoğu meslek alanı için farklı gelişmelerin ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır.

Yapay Zekâ Destekli Sayısal Tasarım ve Üretim / CAD-CAM + AI

Endüstri 3.0'ın getirdiği CAD-CAM teknolojileri ve sonrasında gerçekleşen Endüstri 4.0’ın getirdiği yapay zekânın mimarlığa yansıması; “Yapay Zekâ Destekli Tasarım” / CAD-CAM + yapay zekânın içinde olacağı bir ortama doğru evrilmektedir. Planlama, tasarım, projelendirme, üretim ve hatta kullanım sürecinde yapay zekânın çok farklı noktalarda işin içerisine girmesi mümkündür. Örneğin; kullanımında özel yazılım ve kodlama becerilerini gerektiren ve istendiği düzeyde yaygınlaşamayan sayısal tasarım ve fabrikasyon yöntem ve araçlarının yapay zekâ desteğiyle çok daha kolay ve etkin olarak kullanılma potansiyeli taşımaktadır.

Yapay zekânın mimarlıkta kullanım türleri aşağıdaki gibi özetlenebilmektedir:

• Mimari temsil, görselleştirme ve simülasyonda yapay zekâ kullanımı

• Planlama ve tasarım sürecinde yapay zekâ kullanımı

• Projelendirme sürecinde yapay zekâ kullanımı

• İnşa sürecinde yapay zekâ kullanımı

• Kullanım sürecinde yapay zekâ kullanımı

Bu türler içerisinde mimarlar tarafından en çok ilgi gören kullanım mimari temsil, görselleştirme ve simülasyon sürecinde kullanımıdır. Bu durum, CAD süreçlerinin mimarlık ortamına ilk aşamada sunum aracı olarak dahil olmasına benzetilebilmektedir. Bu kullanım şekli ile yapay zekâ teknolojisinin taşıdığı potansiyelin görmezden gelindiği söylenebilmektedir.

Mimari temsil, görselleştirme ve simülasyonda kullanılan üretken yapay zekâların kullanım yöntemleri şöyle özetlenebilmektedir:

• Arayüzler üzerinden yapay zekânın kullanımı

Günümüzde benzer işleri yapan birçok yapay zekâ arayüzü bulunmaktadır. Bunlar arasında hangi yapay zekâ uygulamasının hangi noktalarda daha verimli olduğunu bilmek doğru sonuç ürünü üretebilmek açısından önemlidir. Bu araçlar arayüze veri girişi yapılarak kullanılmaktadır.

• Yazılımlar üzerindeki yapay zekâ modülleri ile kullanımı

Halihazırda kullanılmakta olan çizim, modelleme, görselleştirme vb. yazılımların eklentisi üzerinde çalışan yapay zekâ modülleri geliştirilebilmektedir. Bu eklentiler ile yazılımı kullanırken yapay zekânın getirilerinden de faydalanmak mümkün olmaktadır.

• Yapay zekâ ile kod (script) oluşturarak çizim-model programlarının kullanımı

Yapay zekâya programları çalıştıracak kodlar (script) ürettirilipp, bu kodlar ile programları çalıştırarak model ürettirmek mümkündür. Örneğin; yapay zekâ ara yüzünde, “… şeklinde bir geometri oluştur, bir biçim tasarla, …vb veriler girip bunun … dilinde kodunu yaz” dediğinizde bu kodu oluşturabilmektedir. Yapay zeka tarafından yazılan bu kod kullanıma hazır halde oluşturulmaktadır.

Yaygın ve popüler olan mimari temsil aracı olarak kullanımının yanında yapay zekâ, planlama ve tasarım sürecinde veri toplama ve değerlendirme aşamaları gibi süreçleri hızlandırabilmekte, ilk tasarım fikirlerini, konsept tasarımları oluşturmada avantaj sağlayabilmektedir. Kent planlamasından yapısal detaylara kadar pek çok aşamada; belirli kriterlere ve parametrelere göre planlama ve tasarımda üretken tasarım aracı olarak kullanılabilmektedir.

Yapay zekanın optimizasyon ve sürdürülebilir tasarım çözümleri için kullanılabilmesi de mümkündür. Endüstri 4.0'ın getirdiği nesnelerin interneti kavramı ile her şey veriye dönüşme potansiyeli taşımaktadır. Bu verilerden kullanılabilir olanları tespit etmek ve onları değerlendirmek oldukça zor bir iştir. Dolayısıyla bu kadar çok verinin kullanılması konusunda da yapay zekâ destekli sistemler kullanılabilmektedir. Örneğin projelendirme sürecinde Yapı Bilgi Modellemesi sistemlerine (BIM) yapay zekânın eklenmesi ile mimari projenin çok daha etkin şekilde kontrol edilmesi ve değerlendirilmesi mümkün olmaktadır. Bir yapının tasarlanması, projelendirilmesi, inşa edilmesi, kullanımı ve hatta geri dönüşümü döngüsünde yapı bilgi modellemesinden gelecek binlerce verinin yapay zekâ yardımıyla yönetilmesi çok daha pratik hale gelmektedir.

Mimarlar ve inşaat sektörünün diğer paydaşları, sayısal fabrikasyon araç ve yöntemlerini kullanmayı bilmedikleri, bu araçların kullanımını zor buldukları ve yüksek maliyetler ortaya çıktığı için etkili şekilde kullanmamaktadırlar. İnşaat sektöründe yaygın olarak kullanılan en gelişmiş aletler, operatörler yardımıyla kullanılan iş makineleri ile sınırlı kalmaktadır. Buna karşın günümüzde yarı otonom ve otonom makineler konuşulmaktadır. Dünyadaki inşaat sektörünün ekonomik hacmi, kaybolan ve gereksiz tüketilen enerji kaynakları, yapılan hatalar ve bunların maliyetleri, doğal kaynakların israfı, sürdürülebilirlik gibi konular düşünüldüğünde planlama ve üretimde fabrikalarda ve şantiye ortamında bu tip araçların kullanılabilmesi kaçınılmaz hale gelmektedir. Bu araçları üretim sürecinde inşaat sahasına götürmek, planlamak, programlamak, yönetmek zor olmakla birlikte yapay zekânın getirileri ile bu alanda da çok büyük avantajlar getireceği ve belirtilen zorlukların önüne geçilebileceği açıktır. Diğer endüstrilerde görülen; planlama dışında insanın olmadığı, robotların kesintisiz çalıştığı ve hatasız imalat yapılabilen karanlık fabrikalar gibi şantiyelerin de bu hale gelebilmesi mümkün gözükmektedir (Resim 7).

Mimarlıkta Yapay Zekânın Güçlü ve Zayıf Yönleri / Tehditler ve Fırsatlar

17-19 Mayıs 2024 tarihlerinde Karadeniz Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümünde yapılan MOBBIG 56’ toplantısı kapsamında gerçekleştirilen ve moderatörü olduğum “Mimarlık Eğitiminde Yapay Zekâ” konulu atölye çalışması kapsamında “Yapay zekânın güçlü ve zayıf yönleri ve mimarlık meslek ortamına getirdiği fırsatlar ve tehditler nelerdir?” sorularına cevap aranmış ve tartışmalar aşağıda özetlenmiştir.

Buna göre;

Yapay zekânın güçlü yönleri ve mimarlık meslek ortamına getirdiği fırsatlar:

• Hız, verimlilik ve üretkenlik kazandırması

• Disiplinler arası çalışmaları destekleyici yönünün olması

• Tasarım sürecini güçlendirmesi

o Yaratıcılığı destekleyen ufuk açıcı yönünün bulunması

o Kısa sürede varyasyon geliştirme özelliğinin bulunması

o Performansa dayalı tasarım ve optimizasyon

o Veriye dayalı karar alma

o Görselleştirme ve görsel düzenlemede yapay zekâ

o Tasarım süreçlerinde yapay zekâ kullanılsa da nihai üründe karar vericinin hala insan olması

• Resmi süreçler, yasa ve yönetmelikler gibi konulara uyumu güçlendirmesi

• Özellikle BIM sistemleriyle proje ve uygulama koordinasyonu ve yönetimi

• Sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği

• Verimlilik ve doğru kaynak yönetimi

• Tüm süreçlerde veri yönetimi

• Maliyet tasarrufu

• Dijital üretim yöntemleri ve araçlarının kullanımı

• Otonom ve yarı otonom araçlarla üretimi kolaylaştırması

• Binanın kullanım süreçlerinde risk, hasar, bakım, onarım, verimlilik gibi konularda çözüm üretmesi

• Kent ölçeğinde yapay zekâ (enerji, ses, gürültü…)

• Mimarlığın içindeki alanlara özgü veriler ile güvenilir veri havuzları oluşturulabilme olanağı

Yapay zekânın zayıf yönleri ve mimarlık meslek ortamına getirdiği tehditler:

• Kara Kutu olması

Mimarlar olarak bilgisayarlar aracılığıyla tasarım yapabilmek adına tasarım süreçlerinde saydamlaşmaya çalışırken, makineler yapay zekâ ile kara kutu haline gelmeye başlıyor. Çünkü bir metin giriyoruz sisteme; o, veri havuzundaki bir şeyleri alıyor ve bir görsel üretiyor. Onun bunu nasıl yaptığını ve hangi veriyi nasıl alıp değerlendirdiğini bilemiyoruz. Aslında yer değiştiriyoruz; biz daha saydam kutu tarafına geçerken, makineler daha kara kutu tarafına geçiyor.

• Mevcut veri havuzu üzerinden çalışması ve ortalamasını alıyor olması

• Homojen tasarımların ortaya çıkması riski

• Yanlış veya önyargılı veriler nedeniyle taraflı olması tehlikesi

• Yapay zekâya aşırı güvene bağlı hata riski

• Veri güvenliği problemi

• Teknolojilerin çok hızlı değişmesi sebebiyle etik tartışmaların eksik kalması

• Hukuki alt yapısının olmaması

o Üretken yapay zekânın doğurduğu endişeler

o Tasarımın özgünlüğü?

o Tasarımcının yapay zekâ kullanım süreçlerindeki etik boyut farkındalığının eksikliği

o Müelliflik hakları?

o Yasal ve ticari sorumluluklar ve riskler

• Tasarımın aktörlerini değiştirme potansiyeli

• Değişime karşı direnç

• Yapay zekânın sadece bir temsil üretim aracına indirgenmesi

• Doğal kaynakların yüksek oranda kullanımı

Yapay Zekâ Mimarların Yerini Alabilir mi?

“Yapay zekâ, mimarların yerini alabilir mi?” sorusu günümüzde oldukça popüler bir sorudur. Bu soruyu tartışırken diğer sanat dallarındaki örneklere de bakılmasında fayda olacaktır. Örneğin; 1970'lerde ressam Cohen, “Aaron” adında bir yazılımla resimler üretmiş ve oldukça başarılı olmuştur. 2001'de yine resim üreten “The Paintingfull” adında başka bir yazılım çıkmıştır. Başarılı bir şekilde şiirler yazan ve besteler yapan yapay zekâlar da mevcuttur. Ayrıca, dijital sanat kapsamında bu üretimleri uluslararası düzeyde ve oldukça iyi yapan sanatçılar bulunmaktadır. Bu bağlamda çeşitli sorular ortaya çıkmaktadır. Bu durum sanata bakışımızı değiştirebilir mi? Yapay zekânın ürettiği ürünler özgün birer sanat eseri midir? Yoksa sadece erişebildiği veri setine göre kısıtlı ve yaratıcılıktan uzak bir üretim midir? İnsanlar da zaten benzerini yapıyor mu? Örneğin sosyal medyadan görsellere bakıp proje üretiyor muyuz? Gerçekte ne kadar özgün ürünler üretiyoruz?

Konunun sanatsal yönü tartışılabilmekle birlikte mimarlığı sadece sanat içerisinde değerlendirmek yanlış bir tutum olacaktır. Mimarlık aynı zamanda tasarlamak, projelendirmek, inşa etmekle ilgilidir; bir o kadar da insanın hayatına dokunan bilimsel ve teknik bir uğraştır. Daraltılmış yapay zekâ bunu yapabilir mi? Aslında tasarımdan inşaya kadar mimari üretim çok karmaşık ve doğrusal olmayan bir süreçtir. Süreçte verilen her karar birbirini etkiler, beklenmedik çözümler barındırır. Bazen bir malzeme detayı ile çözüm üretilebilir. Ayrıca mimarlık pek çok kısıtlamayı da içerir. Mimarlar yalnızca proje çizmez, tüm süreçleri ve paydaşları da organize ederler. İşverenin büyük bütçeli yatırımında yapay zekâ yaptığı işin sorumluluğunu üstlenemez. Yapay zekânın şu anda bunları yapması mümkün gözükmemektedir. Ancak bu varsayım daraltılmış yapay zekâ için geçerlidir. Gelecekte genel yapay zekâ ya da süper yapay zekâ kullanımları yaygınlaşırsa o zaman pek çok meslekte olacağı gibi mimarlık için de durum daha farklı hale gelecektir.

Son Söz

Bilgisayarların mimarlıktaki potansiyelini ve yapay zekâyı doğru anlamak, mimarlık ile doğru bir şekilde bütünleştirmek, insanla yapay zekâ arasındaki dengeyi doğru kurmak gerekiyor. Temel soru; “Mesleğimizi tanımlayan değerleri korurken mimarlık pratiğini geliştirmek için yapay zekânın gücünden nasıl yararlanabiliriz?” olmalıdır.

Bu doğrultuda;

• Yapay zekâyı bir tehdit olarak görmeyip güçlü bir müttefik, zaman alıcı görevleri üstlenen ve tasarım sürecini zenginleştirerek insan uzmanlığını tamamlayan bir kolaylaştırıcı olarak görmek gerekmektedir.

• Verimlilik için yapay zekâdan yararlanma ile insan odaklı yaratıcılığı sürdürme arasında doğru dengeyi sağlamak kritik öneme sahiptir. Mevcut seviyesinde, yapay zekâ öncelikle bir yardımcı olarak kullanılmalı ve mimarlar tasarım süreçlerinde son sözü söylemelidir.

• Yapay zekâ destekli yeteneklerin tasarım sürecine entegre edilmesi, mimarlara artık ihtiyaç duyulmayacağı anlamına gelmiyor; aksine, mimarların sonuçlara odaklanmasını sağlamaktadır. Yapay zekânın mevcut beceriler ile nasıl birleştirileceğine ve geliştirileceğine odaklanılmalıdır.

• Yapay zekânın mimarlığı nasıl yeniden şekillendireceğini tüm paydaşlarıyla ciddi şekilde konuşmak ve tartışmak gerekmektedir. Uzmanların çalışmaları aracılığıyla, yapay zekânın sayısal tasarımdan üretime, kentsel planlamadan çevresel sürdürülebilirliğe kadar mimari uygulamaları nasıl yeniden şekillendireceği incelenmelidir.

• Yapay zekânın doğru üretimler yapabilmesi için dijital ortamda mimarlık ile ilgili daha doğru verilere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle mimarlık için doğru ve nitelikli verinin üretilmesi gerekmektedir.

• Mimaride yapay zekâyı keşfederken, teknolojik olarak gelişmiş ancak etik açıdan da sağlam bir geleceğe doğru yol haritası çizilmelidir. Yapay zekâ çalışmalarını yürütenler ve hukukçuların da katkısıyla doğru hukuki altyapıyı ivedilikle oluşturmak gerekmektedir.

KAYNAKLAR

Mitchell, W. J. (2001). Roll over Euclid: how Frank Gehry designs and builds. Frank Gehry, Architect, 352-363.

MOBBIG 56’ “Mimarlık Eğitiminde Yapay Zekâ” Atölye Raporu, 17-19 Mayıs 2024, Trabzon.

Oxman, R. (2012). Novel concepts in digital design. In Computational Design Methods and Technologies: Applications in CAD, CAM and CAE Education (pp. 18-33). IGI Global Scientific Publishing.

RIBA AI Report 2024. https://www.architecture.com/knowledge-and-resources/resources-landing-page/riba-ai-report-2024#available-resources

Say, C. (2019). “50 Soruda Yapay Zekâ”, Bilim ve Gelecek Kitaplığı, İstanbul.

URL-1: (www.archdaily.com/955561/assault-on-a-sacred-place/600ab18063c0176a8000028b-assault-on-a-sacred-place-photo)

URL-2: (paris1900.lartnouveau.com/paris07/lieux/la_galerie_des_machines.htm)

URL-3: (www.oggusto.com/sanat/eser-ve-muze-incelemeleri/solomon-guggenheim-muzesinde-gorulmesi-gereken-eserler)

URL-4: (develop.archipelago.studio/moodboard/2194/)

URL-5: (www.dezeen.com/2023/03/08/twentieth-century-society-uk-buildings-under-threat/)

URL-6: (tr.pinterest.com/pin/562457440974261252/)

URL-7: (www.dezeen.com/2020/03/05/hangzhou-olympic-sports-center-nbbj-chinese-architecture/?li_source=LI&li_medium=rhs_block_2)

URL-8: (www.stadiumguide.com/tournaments/fifa-world-cup-2022-stadiums-qatar/); (architecturesstyle.com/harbin-opera-house/)

URL-9: (blog.bluebeam.com/se/can-automation-improve-construction-productivity/)

URL-10: (www.nauticareport.it/dettnews/yacht/grand_banks_new_management_and_latest_facility_improvements_at_feb_2018-3550-14892/)

URL-11: (www.globalconstructionreview.com/cute-concrete-eating-deconstruction-robot-why-not/)

URL-12: (www.researchgate.net/figure/Mobile-Robotic-Brickwork-ETH-Zurich-Switzerland-2016_fig2_351614486)

Bu icerik 7 defa görüntülenmiştir.