Yenilikçi malzemeler ve gelişen yapım teknikleri sayesinde inşa edilen cam yüzeylerle kaplı gökdelenler artık tanıdık birer kent imgesidir. Günümüzde Amerika, Çin, Avustralya, Dubai gibi ülkelerin, küresel çapta finans üslerinin yer aldığı merkezi iş bölgesi olarak tariflenen, gökdelen siluetiyle donatılmış bölgeleri bulunur. 1965 yılında bağımsızlığına kavuşan Singapur’un kent silueti de cam gökdelenlerle çizilmiştir. Singapur kompakt gökdelen bölgesine rağmen doğa ve insan etkileşimini gözeten mimarisiyle anılır. Ülkenin "bahçe içinde kent" vizyonu, doğayla bütünleşen mavi ve yeşil tonlarını yüzlerce metre yükseklikteki cephelere taşıyarak şehre aynı zamanda bir estetik katar. Genellikle beton ve çelik malzemelerle inşa edilmiş, cam cepheli veya doğayla harmanlanmış gökdelenler arasında yer alan OCBC Merkezi, brütalist mimarisiyle öne çıkarak kendine özgü bir karakter sergiler. OCBC Merkezi, Louvre piramidinin mimarı olarak tanınan Ieoh Ming Pei tarafından tasarlanan 1970’ler yapısıdır. Gökdelen görsel olarak geometrik biçimlerin bir kompozisyonunu sunar. Yekpare keskin dikdörtgenin köşeleri daire form ile pahlanmıştır. Gökdelenin mimari formu, örtük bir tektonik ifade taşımaktadır. Yapı ilk bakışta kenarları dairesel dikdörtgen formun içinden çıkan üç blok olarak algılanır. Ancak inşa tekniği gözetilerek incelendiğinde, yapının estetiği ardında, oldukça sade ve özgün strüktürel fikir görünür. Köşelerde konumlanan yarı dairesel formdaki iki çekirdek, yapının taşıyıcı strüktürleridir. Bir diğer strüktür elemanı her iki çekirdeği birbirine mesnetleyen, üç konsol blok arasındaki kirişlerdir. Strüktürel kolon-kiriş inşa prensibi, mimari formun kendisi olarak kurgulanmış gibidir. Dolu boş dengesi gözetildiğinde alışılageldik gökdelenlerin aksine kapalı yüzeylerin baskın olması, çekirdekler ve kirişlerin strüktürel vurgusu OCBC Merkezi’ne sağlamlığı ile öne çıkan bir görünüm kazandırır. Uzaktan brüt beton görünümünün aksine gökdelen, granit fayansla örtülüdür. Söylenildiği üzere başta tasarım brüt beton olarak planlanmış olsa da Singapur’un tropikal ikliminden dolayı betonda zamanla renk değişimi öngörülmüş, bunu engellemek için cephe kaplanmıştır. Bu karar, bir yandan gelecekteki olası sorunları gözeten estetik kaygılara çözüm sunarken, diğer yandan yapının uzun ömürlü olmasına katkı sağlar. Tüm tasarım kararlarının sonucu olarak, çevresinde en güncel teknolojik imkanlar ve yenilikçi tasarımlarla inşa edilen gökdelenler arasında biricikliğini ve güncelliğini sürdüren bir mimari eserdir.